Sosyalist EBT’ler, 1 Temmuz günü saat 17:00’da Taksim Meydanı’nda başlayacak yürüyüşteki yerini isyan gününe denk düşen bir anlayışla kızıl bayrak, slogan ve dövizlerle alacaklar. Sosyalist EBT Hareketi yayınladığı bir bildiriyle tüm eşcinsel-biseksüel-trans bireyleri ve “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiçbirimiz” diyen ilerici, devrimci, sosyalist insanları 1 Temmuz 2012 Pazar günü saat 17.00’da İstanbul-Taksim’de gerçekleştirilecek “Eşcinsel Onur Yürüyüşü”ne çağırdı.
Onur Haftası nedir?
Dünyanın pek çok yerinde eşcinsel-biseksüel-trans bireyler tarafından kutlanan bir hafta “Onur Haftası”. Polisin 1969 Haziran’ında New-York’ta bir eşcinsel bara düzenlediği rutin saldırıya eşcinsellerin ellerindeki şişelerle karşılık verir. Olayı takip eden 4 gün boyunca süren çatışmanın ardından polis saldırıyı durdurarak geri çekilir. Bu olay “Onur Haftası” için milad kabul edilir.
Sosyalist EBT Hareketi’nin yaptığı çağrıyı aşağıda paylaşıyoruz!
Sosyalist ve Devrimci Yoldaşlarımız!
Sosyalist ve Devrimci Örgütlerimiz! Partilerimiz!
Bizler ufkunda sosyalizm tahayyülü olan, Marksizm’i insanlığın kurtuluşunda ve eşcinsellerin özgürleşmesinde güncel bir rehber olarak gören örgütlü-örgütsüz eşcinseller ve transeksüeller olarak kendi payımıza düşen politik ve etik yükümlülüğün bilincindeyiz. Bireysel olarak Türkiyeli sosyalistlerin, örgütsel olarak sosyalist hareketin belli bir bölümünün hal-i pür melali homofobiden müteşekkilse bunda bugüne dek önemli oranda söz konusu politik ve etik yükümlülüğü yerine getirmekten yani sesini, sözünü, öfkesini örgütlemekten kaçınan biz sosyalist EBT’lerin payı vardır.
Bu yükümlülüğü hayata geçirmek üzere yaklaşık bir senedir örgütlenme çalışmalarını sürdüren Sosyalist EBT’ler, yalnızca giderek liberallerin tekeline giren eşcinsel hareketin sivil toplumcu aktivizm modelinin bir parçası olmasına soldan bir müdahaleyi amaçlamıyor. Bizler evimizi yani sosyalist örgütlerimizi, partilerimizi ve devrim yolunda birlikte yürüdüğümüz arkadaşlarımızı yani yoldaşlarımızı da heteroseksizm konusunda dönüştürmeyi amaçlıyoruz.
Çünkü biliyoruz ki, eşcinsellerin özgürlüğü sorunu başlı başına bağımsız bir sorun olarak değerlendirilemez. Çünkü biliyoruz ki, sosyalizmin zaferi olmadan eşcinsellerin özgürlüğü burjuva bir olguya, tüketime dayalı bir cinsellik kültürüne dönüşür. Çünkü biliyoruz ki sosyalizmin yeni insan ve yeni toplum prototipi yaratılmadan bireycilikten, cinsiyetçilikten ve heteroseksizmden azade yeni devrimci değerler yaratılamaz. Çünkü biliyoruz ki son kertede eşcinsel kurtuluşunun kaderini toplumsal ve politik kurtuluş mücadelesi tayin edecektir. Bu çerçevede tarih ve toplum ilişkisini anlamada ve dönüştürme gayretinde örnek sosyalistlerin; örgütlerimizin, partilerimizin politik hedef tahtalarına binyıllık cinsiyet rejiminin tarihsel üreticisi heteroseksizmle mücadeleyi koymalarının güncel ve acil bir devrimci misyon olduğunu anımsatmak istiyoruz.
Bu tarihsel görev bilinciyle sosyalizm ve toplumsal kurtuluş mücadelesindeki yol arkadaşlarımızın, parti ve örgüt temsilcilerimizin destek ve dayanışmalarını 1 Temmuz’da Taksim Meydanı’nda gerçekleşecek Eşcinsel Onur Yürüyüşünde görmeyi diliyoruz. Eşcinsel özgürlük mücadelesinin liberallerin tekelinde olmadığını ve emperyalist güçlerin demokrasi malzemesi olamayacağını kanıtlamak için 1 Temmuz’da dayanışalım!
Kızıl bayraklarla ve devrimci sloganlarla yerimizi alacağımız yürüyüşte yoldaşlarımızla sesimiz daha gür, öfkemiz daha kuşanmış olacak!
AKP’nin uluslararası arenadaki demokrasicilik oyununa malzeme olmaya karşı “Demokrasiniz Eşcinsellerin ve Transların Kanıyla Yıkanıyor!” demek için,
Yalıtılmış ve kimlikçi mücadele anlayışlarına karşı “Yaşasın Devrimci Dayanışma!” demek için,
Eşcinsellerin ve transların özgürlük yolunun insanlığın özgürleşmesi yolundan geçtiğini “Tek Birimiz Özgür Değilse, Hiç Kimse Özgür Değildir!” diye haykırmak için
1 Temmuz’da Taksim’de buluşalım!