Eşitsizlik, haksızlık, hukuksuzluk, baskı ve tahakküm ile karşı karşıya olan biz emekçi kadınlar, bu yıl da 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününü umutlu mücadelemiz ile kutluyoruz.
Ülkemizde kadınlar tecavüze uğramakta ve aile içi fiziksel şiddete maruz kalmaktadır. Kadın cinayeti olmayan bir gün geçmemektedir. Kendilerince makul kıyafet giyinmediği için otobüste, motosiklet sürdüğü için sokakta şiddete ve hakarete maruz kalmaktadır. Boşanmak istediği için öldürülen kadınlar, yetinmeyip sırf cezalandırmak için çocukları, kız kardeşleri ve anneleri öldürülen kadınlar. Annelerimiz, kardeşlerimiz, kızlarımız, dostlarımız, komşularımız, arkadaşlarımız, sokakta, markette okulda veya bir kafede karşılaştıklarımız yani biziz.
Kadının özgürleşmesinde en önemli paya sahip olan çalışma yaşamında yer bulmaları; güvencesizlik esneklik ve düşük ücretlerle engellenmekte, evden çalışma, uzaktan çalışma, yarı zamanlı çalışma, tele çalışma gibi modellerle esnek çalışmaya mecbur bırakılmakta kadına sadece “ANNELİK” kimliği yeterli görülüp, kadının ekonomik özgürlüğü yok edilmektedir.
Bizlerin yaşam sevincimizi, özgürlük tutkumuzu, güvenimizi, onurlu, bağımsız duruşumuzu yok edemediğini, baskılayamadığını gördükçe pervasızlaşan, gericiliği yobazlığı besleyen, teşvik eden iktidarın politikaları en temel yaşam haklarımızı elimizden almaya devam etmektedir.
Çocuk gelinlerin sayısının artmasına sebep olan nikah yetkisi olan “müftüsü”, kadının toplum içerisinde yaşam alanlarını yok etmek isteyen açıklamaları ile “din alimleri” çocuk yaşta hamile kalan kız çocuklarının bildirimini yapmayan “hastaneleri”, karısını bıçaklayan kocaya iyi hâl indirimi vermekte olan “yargısı”, 6284 Sayılı Kanun kapsamında Koruma Kararı olan kadını çocuğu koruyamayan “emniyeti”, şiddeti besleyen dili dizileri programları olan “medyası” ile birlikte iktidar…
Peki bu iktidar ve bu düzen mi güçlü, Hayır biz güçlüyüz. Çünkü biz birlikteyiz, yüzyıllardır kardeşlerimizle omuz omuza mücadele etmeyi, haklarımızı yaşamlarımızı kazanmayı öğrendik başardık ve başarmaya devam edeceğiz. 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Gününde ve haftaların ayların ve gerekirse yılların her gününde taleplerimizi alana kadar haykırıyoruz; YILGINLIK YOK DİRENİŞ VAR; KADINLAR ÖRGÜTLÜ DAHA GÜÇLÜ, YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI.
Taleplerimiz;
8 Mart ücretli izin günü sayılmalı,
Eşit işe eşit ücret sağlanmalı,
İş yerinde şiddeti, ayrımcılığı ve mobbingi önleyen düzenlemeler yapılmalı,
Kadın istihdamında sunulan esnek-güvencesiz-kayıt dışı ve taşeron çalışmaya, kiralık işçilik uygulamasına son verilmeli,
Kamu kreşleri yeniden açılmalı, en az 50 çalışanın bulunduğu iş yerlerinde gündüz bakım evi ve kreşler açılmalı,
Sendikal hak ve özgürlüklerimiz önündeki engeller kaldırılmalı,
Doğum izinleri 24 haftaya çıkarılmalı, süt izninin kullanımı önündeki keyfi engeller kaldırılmalı,
Kadın sorununa yönelik Bakanlık kurulmalı,
Kadına yönelik her türlü şiddeti önleyici yasal düzenlemeler acilen yapılmalı,
Kadınlar için daha fazla yoksulluk, şiddet, göç ve ayrımcılık anlamına gelen savaş politikaları son bulmalı. Eşit ve özgür biçimde barış içinde bir arada yaşamın sağlanacağı laik, demokratik koşulların oluşması sağlanmalı,
Eğitim alanı başta olmak üzere kamusal alanın tümüne yayılan gericileştirme politikalarından vazgeçilmelidir.