GÜVENLİ ÜLKE İNSANCA YAŞAM ÖZLEMİYLE YAŞASIN 8 MART
Bu yıl 8 Mart’ı Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremin 10 ilde yarattığı yıkımların ve kayıpların derin acısıyla karşılıyoruz. On binlerce insanımızı kaybettik. Deprem bölgesinden yüzbinlerce insanımız diğer şehirlere göç etmek durumunda kaldı. Bölgede kalanlar ise çadırlarda türlü yokluklar içerisinde yaşamaya çalışıyor. Deprem, bir kez daha örgütlü bir toplumun ne kadar önemli olduğunu acı bir deneyimle bize hatırlatırken halkın gösterdiği dayanışma umudumuzu büyüttü. Ancak devlet kurumlarının etkin biçimde deprem bölgesine müdahale edememesi büyük bir eksiklikti.
Hükümetin ilk hamlesi ise olağanüstühâl ilan etmek ve üniversitelerde eğitime uzaktan devam edilmesi kararını vermek oldu. Gerekçe olarak ise öğrenci yurtlarının bir kısmına depremzedeleri yerleştirmek gösterildi. Oysa asıl sebeplerden biri iktidar karşıtı öğrenci hareketlerinin artması ihtimalidir. Uzaktan eğitime geçilmesini ve öğrencilerin yurtlardan çıkarılmasını doğru bulmuyoruz. Devlet kurumlarının misafirhaneleri, kamp bölgeleri, oteller ve de müteahhitlerin elindeki bir buçuk milyon boş konut depremzedelerin barındırılması için daha uygun bir çözümdür.
Kadınlar “depremlerde ölmek kader değil” diyor
Etkileri uzun süre devam edecek olan bu yıkımdan yine en çok etkilenenler biz kadınlar olacağız. İlerici Kadınlar olarak bölgedeki kadınlarla dayanışmamızı sürdüreceğiz ve kadın kurtuluş hareketinin büyümesi için emek vereceğiz.
epremler hep vardı, hep var olacaklar. Bu gerçeğin bilinciyle depremlere dayanıklı, güvenli yapılar inşa edilmesini istiyoruz. Enkaz altında kalma, sevdiklerimizi kaybetme korkusuyla yaşamak istemiyoruz. Felaketlere hazır olma ve afet anında kayıtsız şartsız halkın hizmetine giren bir devlet istiyoruz. Deprem bölgesindeki temel insani ihtiyaçların bir an önce karşılanmasını ve barınma sorununun hızlı bir biçimde çözülmesini istiyoruz.
Kadınlar “İşsizlik pahalılık yoksulluk kader değil” diyor
Dünya Emekçi Kadınlar Gününde bir kez daha haykırıyoruz. İşsizlik, pahalılık, yoksulluk toplumsal bir sorundur asla kader değildir.
Ekonomik yangının yükünü en fazla hisseden emekçi kadınlar olarak, Türkiye’de ekonominin yeniden ayağa kaldırılması için kamu öncülüğünde ve öncelikli olarak deprem bölgesindeki şehirlerin acilen yeniden inşasıyla birlikte üretim ve istihdam seferberliği başlatılsın, planlı karma ekonomiye geçilsin istiyoruz.
Bağımsız güçlü ekonomi ve mutlu toplum için tarım ve küçük üretici desteklensin. 18 yaşını doldurmuş, okula gitmeyen herkese insanca yaşayabileceği bir iş sağlansın. Okulundan mezun olan gençler işsizler ordusuna değil, eğitimine uygun işlerle üretim ordusuna katılsın. Bankalar, madenler, ağır sanayi, savunma sanayi, enerji üretim ve dağıtım şirketleri kamulaştırılsın. Kritik sektörlerde devlet tekeli sağlansın. Döviz ticareti devlet kontrolüne alınsın. Dolar milyarderlerine servet vergisi getirilsin.
Dünya Emekçi Kadınlar Gününde düşük ücretler ve sendikal haklar için başlayan ve ardı ardına zafer haberleri ile dalga dalga yayılan işçi eylemleri hepimize toplumcu kurtuluş yolunu gösteriyor. Kadın erkek emekçiler ekonomik yangını söndürmek için gerekli talepleri sokaklarda, direnişlerde, grev çadırlarında yazıyor.
Kadınlar “Ataerkil köleliğe hayır” diyor
8 Mart’a her gün yenisi eklenen ataerkil cinayetlerle giriyoruz. Gün geçmiyor ki, bir kadının daha ölümü yürekleri dağlamasın. Gün geçmiyor ki, cinsel şiddet mağduru kadınların, çocukların, EBT bireylerin acısı öfkemizi büyütmesin. Gericiliğin saldırısıyla çıkılan İstanbul Sözleşmesinin önemini her gün bir kez daha hatırlıyoruz.
Biz kadınlar, cumhuriyetin temel kazanımlarına yönelen gerici saldırıların kadınlara yönelik baskıyı ne denli arttırdığını her gün yaşayarak görüyoruz. Ulusal kurtuluş devrimimizin temel kazanımlarına, laik demokratik sosyal hukuk cumhuriyetine sahip çıkıyoruz. Cumhuriyet devrimimizin ürünü olan eğitimde kadın erkek eşitliğini, seçme ve seçilme hakkımızı, eşit yurttaşlık hakkımızı savunuyoruz. Gericiliğin başkanlık saldırısıyla ağır yaralanan cumhuriyetimizi emekçi kadınların omzunda tekrar yükseltmek için 8 Mart bayrağını daha da yukarı kaldırıyoruz.
İKD tüm kadınları örgütlenmeye, vatana cumhuriyete emeğe sahip çıkmaya çağırıyor. Kadınların kurtuluşu için, toplumcu kurtuluş için alanlarda birleşelim.
Dünya Emekçi Kadınlar Günü fabrikada tarlada okulda evde sokakta, yoksulluğa pahalılığa işsizliğe karşı alın teriyle geçinme mücadelesi veren bütün kadınlara kutlu olsun.