RAGA (Red and Green Alternative Networks) buluşması başladı. Türkiye’den Yeşil ve Sol hareketin çağrıcılığını yaptığı buluşma, 5-8 Temmuz tarihleri arasında İstanbul İTÜ’de gerçekleştiriliyor.
RAGA, Red and Green Alternatives’in kısaltması, yani kızıl ve yeşil alternatifler… Politik, toplumsal ve ekolojik açıdan bir ihtiyacı karşılayan genel bir isim olarak doğdu. Türkiye’nin son birkaç yıldır ekoloji hareketine damgasını vuran bir mücadelenin devam etmekte olduğu bir ülke olması ve küresel bir desteğe ihtiyaç duyulması nedeniyle bu ilk buluşma yeri olarak İstanbul seçildi. Böylece RAGA, Avrupa Sosyal Forumu sırasında Fransa’dan katılan politik ekoloji grubuyla bir tanışmayla ve ortak çalışma yapma fikri üzerine görüşmelerle başladı. Les Alternatif’s ve Yeşil ve Sol’un ortak fikriyle Dünya’daki kızıl ve yeşil alternatiflerin buluşmasına karar verildi. Raga; genel anlamıyla standart bir sosyal forum değil, çözüm üretici ve teorik-pratik anlamda deneyimlerin bir araya gelmesi bakımından genellikle atölyeler ağırlığında bir çalışma. Ekoloji mücadelelerinin yoğunlaştığı Türkiye, Avrupa, Latin Amerika deneyimlerinin yeni bir birlik oluşturması için bir ilk adım olması hedefleniyor. İki grup, ilk başta Avrupa’dan başlayarak dünya genelinde ulaşabildikleri herkesi imza metnine çağrıcı olarak davet etti.
İstanbul Teknik Üniversitesi, Maçka Kampüsü, Yabancı Diller Yüksek Okulu’nda 05 Temmuz 2012, saat 14.00’de gerçekleşen “Kadın Mücadeleleri” atölye çalışmasında; Les Alternatif’s (Fransa), Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler Derneği, BDP Kadın Meclisi, İlerici Kadınlar Dayanışma Derneği (İKD) yer aldı.
İlk olarak sözü Kadının İnsan Hakları Yeni Çözümler aktivisti Deniz Kaynak aldı. 1800’lerin başından günümüze kadar olan kadın mücadelesinin tarihsel geçmişine değinen Kaynak, Osmanlı dönemindeki kadın hareketinden ve cumhuriyet dönemindeki kadın mücadelesinden söz etti. Kadınlar Halk Fırkası’ndan, ilk çıkan dergilerden (kadınlar dünyası, haygin), tek parti dönemi ve devlet feminizminden bahsetti. Devlet feminizminin istediği kadın portresinin, erkeğe koşulsuz şartsız destek veren, eğitimli, modern ancak bu vasıflarını ya evde kullanan yahut kadınlara uygun bir işte çalışan bir portre olduğuna vurgu yaptı.
Kadın mücadelesinin tarihsel sunumunda sıra İlerici Kadınlar Derneği’ndeydi. Yığınsal ve kitlesel kadın örgütü olan İKD’ nin tarihsel sürecini İKD aktivisti Pınar Altuntaş anlattı. İKD aktivisti; İKD’nin 1975 yılında kurulduğunu, çok kısa sürede Türkiye çapında yığınsal bir örgütlenme gerçekleştirdiğini belirtti. Kurulduktan çok kısa süre içerisinde 15 bin üyeye, 33 şubeye, 35 temsilciliğe ve ‘Kadınların Sesi’ dergisinin tirajının 35 bine ulaştığını vurguladı. İKD’ nin siyasal, sosyal ve ekonomik alanda birçok ilke imza atarak kadınların talepleri doğrultusunda mücadelesini yükselttiğinden bahsetti. İKD’nin 1979 yılında sıkıyönetim ile kapatıldığı fakat kadınların mücadelesinin 90′ lı ve 2000’li yıllarda da devam ettiği hatırlatılarak, 1 Mayıs’larda ve 8 Mart’larda kadınların emeğinin sömürülmemesi için, 25 Kasım’larda kadına yönelik her türlü şiddet, taciz ve tecavüze hayır demek için, kadın erkek eşitliği için sesini yükselttiği ve alanlarda, meydanlarda olduğu üzerine vurgu yapıldı. Ayrıca İKD aktivisti; sıkıyönetim ile kapatılan İKD’ nin İlerici Kadınlar Dayanışma Derneği (İKD) olarak 33 yıl sonra tekrar kurulduğu ve kurumsal bir yapıya dönüştüğünden söz ederek, geçmişteki İKD’nin bir tekrarı olmadığından fakat geçmişten aldığı deneyimlerle, İKD’nin yeni yöntem ve perspektiflerle kadınların sorunlarına çözüm olacağını söyledi. Son olarak, günümüzde kadınların yaşadığı sorunlar anlatılarak bu doğrultuda İKD’nin bu sorunların çözümü için neleri hedeflediğinden ve İKD’nin amaçlarından bahsedilerek sunum bitirildi.
Atölye çalışması BDP Kadın Meclisi Sözcüsü Kibriye Evren’in sunumu ile devam etti. Evren; siyasi partilerde kadınların yer alması gerektiğini ve kadınlar olmadan hiçbir şekilde demokrasinin olmayacağını anlattı. Özellikle yerel yönetimlerde ve belediyelerde kadınların olmasının önemine değinerek, kadınların kendi dilinde, kendilerini ifade etmeleri gerektiğinden söz ederek konuşmasını bitirdi. Sunumların ardından Fransa’ dan Les Alternatif’s adına katılan Nathalie Marcu’nun sorularını sorması ve aktivistlerin bu sorulara cevap vermesi ile Kadın Mücadeleleri atölye çalışması sona erdi.
*İstanbul Teknik Üniversitesi, Yabancı Diller Yüksek Okulu, Maçka Kampüsü’nde 5-8 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek olan RAGA (Red and Green Alternatives) buluşmasına herkes aktif katılımcı olarak davetlidir.