Tarsus Kadın Platformu, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde 16.30’da Yarenlik Alanı Halk Eğitim Merkezi önünde yürüyüş ve basın açıklaması yaptı.
Eyleme birçok farklı kitle örgütünün temsilcileri ve üyeleri katıldı. Sokaktan geçen halkın alkışları eşliğinde kadınların kendilerinin hazırladıkları pankart ve dövizlerle yürüyüş 16.30’da başladı.
Ardından sokaktaki kadınların da katılımıyla basın açıklaması gerçekleştirildi.
İKD olarak biz de bu eylemde yerimizi ön saflarda aldık.
Eylemin ardından saat 17.30’da Tarsus Belediyesi yine Yarenlik alanında 25 Kasım temalı benzer bir eylem gerçekleştirdi. Kadınlar bu eyleme de destek verdiler.
Kadınların eylemde yaptığı açıklama şöyleydi:
“Erkek şiddetinin, ekonomik krizin, hayatlarımızı ve kazanımlarımızı hedef alan yasa tasarılarının, savaşın, intihar haberlerinin ortasında 25 Kasım’a gidiyoruz. Erkek şiddeti her geçen gün artarken kadınların isyanı da büyüyor. Emine Bulut’un son sözleri kadınların “Yaşamak İstiyoruz” isyanına dönüşüyor.
Emine Bulut’tan sonra basına yansıyan haberlere göre 100’ün üzerinde kadın öldürüldü. Bu kadınların pek çoğu evlerinde öldürülüyor. Bu cinayetler “aile” ile meşrulaştırılırken katil erkekler haksız tahrikten yararlanmak için erkek yargıya sığınıyor.
Emeğimiz gasbediliyor. Esnek, güvencesiz, ucuz çalışmaya mahkûm ediliyor ya da işsiz bırakılıyoruz.
Şiddeti tetikleyen eşitsizlikleri derinleştiren iktidar, mücadele ile kazandığımız haklarımıza göz dikiyor. Kadınlar için yaşamsal olan 6284 sayılı yasa ve İstanbul Sözleşmesi hedef alınıyor. Sözde “mağdur babalar” yaratılarak nafaka hakkımız gasbedilmeye çalışılıyor.
Evde, okulda, sokakta, otobüste, iş yerinde, mahkemede uğradığımız her türlü erkek-devlet şiddeti karşısında mücadele ve dayanışmayla kazanacağımızı biliyoruz. Hakkımız olanı ancak sokakta alacağımızı biliyoruz.
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde, şiddete, emek sömürüsüne, istismarın affına, nafakanın gasbına, hakkını arayan kadın işçinin kafasını taşla yaran patrona, emek sömürüsüne karşı sokaktayız.
Mirabel Kardeşlerin isyanını isyanımıza, isyanımızı Şili’de, Bolivya’da, Lübnan’da direnen kadınların isyanına katmak için, “Yaşamak İstiyoruz” çığlığını büyütmek için sokaktayız.
Şiddetsiz sömürüsüz, eşit ve özgür yaşamak istiyoruz.”