İlerici Kadınlar, İKD’nin 49. kuruluş yıldönümü coşkusunu Kozyatağı Kültür Merkezinde hep birlikte yaşadı. 2 Haziran Pazar günü gerçekleştirdiğimiz İKD Buluşması’nda el emeği sergisinden müzik dinletisine, imza gününden resim sergisine ve panele değin bir dizi etkinlikte çok sayıda kadın ve erkek arkadaşımız yan yana geldi.
Ressamlar eserleriyle bizimleydi!
Buluşmamız saat 13.00’te değerli sanatçıların eserlerinin yer aldığı resim sergisinin açılışı ile başladı. Sanatçı dostlarımız Aysan Beidaghdar Shotorban, Fikriye Kesti Ünker, Filiz Altuğ Kaya, Gülümser Aydemir Taş, İclal Karaata, İoana Tiron Tezçakın, Lerzan Toker, Maura Thornton, Meryem Çetinkaya, Nuria Casanova, Saghar Daeiri ve Seçil Erkmen’in eserleri ilgiyle karşılandı.
El emeği sergisinde kadınlar yan yana!
Aynı zamanda üyelerimizin ve dostlarımızın el emeği, göz nuru, ilmek ilmek işledikleri ürünler de sergilendi. Belki ekonomik sorunlarla bir nebze olsun baş edebilmek için belki hobi olarak ürettiği ürünleri sergilemek için ama her ne sebeple olursa olsun kadınların “yüreğinden süzüp” stantlara koyduğu ürünlerle renklendi salon. Kimisi, nasıl yaptın diye sordu merakla bir diğeri gözlerinde hayranlıkla koydu çantasına aldığı ürünü. “Ben de yapabilirim, ben de dokunabilirim hayata ellerimle” fikri dolaştı salonda.
Yazarlar kitaplarıyla bizimleydi!
Yazar dostlarımız Bahar Yaka, Catherine Jakubiak İliadis, Hilal Yıldız, İsmail Kaplan, Kadir Işık, Meral Saklıyan, Selahattin Anatürk ve Selma Yılmaz da buluşmamızda okurlarıyla bir araya geldiler, uzun uzun sohbet edip kitaplarını imzaladılar.
Güzel günler için…
Merve İleri seslendirdiği “Kadın” şiiriyle saat 14.00’de buluşmamızın panel bölümünün açılışını yaptı. Kadının hayatının özetini anlatan şiirin ardından yeni bir hayat için felsefe ve sanata ihtiyacımızın olduğunu vurguladı.
Program akışını aktaran Işıl Önder, 3 Haziran 1975’te kurulan İKD’nin geçmişinden bahsetti. 50 yıla ulaşırken dün de, bugün de İKD’nin sınıfsız, sömürüsüz, eşit, özgür, şiddetsiz bir dünyada yaşamak için, kadının ve toplumun kurtuluşu için mücadele ettiğini vurguladı. “İKD, kadınlara oy hakkı, eşit yurttaşlık, eğitim hakkında eşitlik getiren Cumhuriyetin tüm kazanımlarına sahip çıkmakta, gerici saldırılara karşı cumhuriyeti yeniden ayağa kaldırıp güçlendirip geliştirmeyi hedeflemektedir” dedi.
Yaşar Saltürk Özköse “Mücadele ve umut dolu tarihimizden aldığımız coşkuyla daha eşit, daha adil, daha güzel günler için bir araya geldik. Güzel günler, birlikte çalışarak, dayanışma içinde hareket ederek ve birbirimize destek olarak ulaşabileceğimz bir hedef. Bu hedefe hep birlikte ilerliyoruz” diyerek salonu selamladı.
“Kadının toplumdaki yeri”
Kadının toplumdaki yerini, sorunlarını ve kadının toplumcu kurtuluş yollarını konuşmak için gerçekleştirdiğimiz söyleşimiz için İKD üyesi Dr. Nurdan Bürüngüz, sunumlarını gerçekleştirmek üzere değerli akedemisyenler Prof. Dr. Şule Daldal ve Doç. Dr. Gonca Polat hocalarımızı sahneye davet etti.
Kadınların güçlenebilmesi için işsizlik ortadan kalkmalı! Kadının toplumdaki yeri”
Marmara Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümünden Prof. Dr. Şule Daldal “Kadınlar ve Güçlenme” başlıklı sunumda kadınların hem piyasa mekanizmaları içerisinde hem de ev içi emek alanında sömürüldüğünü belirtti. Ayrıca “Kadınların kazanımları işçi sınıfının kazanımlarından bağımsız değil. Kadınların güçlenebilmesi için işsizliğin ortadan kalkması gerekiyor” dedi. Sunumunda yer verdiği verilerle 1980 darbesinden bu yana kıdem tazminatının nasıl eridiğinden bahseden Şule Daldal, neoliberal politikalara ve postmodern saldırılara karşı çıkmanın kadınların kurtuluşu için ne kadar önemli olduğunu vurguladı.
Ruhsal sorunlar kadınları daha çok mu etkiliyor?
Ankara Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümünden Doç. Dr. Gonca Polat, ruh sağlığı konusunda kadın ve erkek farklılıkları üzerine sunum gerçekleştirdi. Ruh sağlığının ne olduğunu anlatarak başlayan Gonca hocamız paylaştığı verilerle kadın ve erkeklerin maruz kaldığı depresyon, travma ve stres gibi ruhsal sorunların istatistiksel oranlarını paylaştı. Kadınların ruhsal sorunlardan daha fazla muztarip olduğunu belirten Gonca Polat, kadınların “daha hassas” olduklarından dolayı bu sorunları yaşamadıklarını söyledi. Bunun sebebinin aile içi şiddet, taciz ve tecavüz gibi ruhsal sorun yaratan şiddet olaylarına kadınların daha fazla maruz kalması olduğunu belirtti. Ruhsal sorunları aşmak için farkındalık yaratacak eğitimleri sürdürmek, dayanışma ağlarını genişletmek ve kadın mücadelesini ilerletmek gerektiğinin altını çizdi.
Dillerimizde türkülerimizle güzel günler için ses veriyoruz!
Müzik dinletisinde “Kadınların Sesi Müzik Topluluğu” erbaneleri ve ezgileriyle etkinliğimize renk kattı. Konuk sanatçı dostlarımız Ali Öztürk, Emel Halis, Hilal Yıldız ve Muzaffer Aktar ise güzel ve güneşli günler için şarkılarını ve türkülerini dillendirdiler. Her dilden ezgilerin söylendiği ve çok keyifli geçen dinletiyle buluşmamız sonlandı. Ancak mücadelemiz sürüyor. Eşit ve özgür yaşayabileceğimiz güzel günler için tüm kadınlar İKD’ye!